Homeopati Tedavisi Nedir? Ne İşe Yarar?

Homeopati tedavisi yada kısaca homeopati, Avrupa’da ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan alternatif ve tamamlayıcı tıp tedavisi yöntemlerinden biri olarak milyarlarca insan tarafından güvenle kullanılan bir tedavi yöntemidir. Homeopati, 1796 yılında Alman Doktor Christian Friedrich Samuel Hahnemann tarafından keşfedilmiş ve bilimsel bir çerçeveye oturtularak tüm insanlığın kullanımına sunulmuş bir tedavi yöntemidir. Homeopati’nin ne olduğu konusunda daha geniş açıklamaya geçmeden önce Homeopati’nin keşfi ile başlamak daha güzel olacaktır…

Homeopati’nin Keşfi

10 Nisan 1755 yılında Almanya’nın Meissen kentinde doğan Samuel Hahnemann, 1779 yılında Erlangen’de tıp derecesini aldıktan sonra Hartz dağlarındaki bir maden kasabasına giderek çalışmaya başlar. Bir hekim olarak karşılaştığı hastalar olan madenciler ve aileleri, onu çaresiz bırakan hastalıklara sahipti. O günün şartlarındaki tedavi yöntemleri olan tıbbi sülükleme, müshil ve zehirli ilaçlardan oluşan tedaviler, hiç bir şekilde fayda etmiyordu ve bu çaresizlik içerisinde artık doktor olarak çalışamayacağına karar vermişti.

Hahnemann, hekimlik mesleğinin yanı sıra dil konusunda da donanımlı biriydi ve Leipzig’e taşınarak orada tıbbi literatür tercümeleri yapmaya başlamıştı. 1790’da, William Cullen’ın ‘A Treatise on the Materia Medica’ adlı eserini Almancaya çevirirken, kitabın Peru kabuğunun (Cinchona) sıtma tedavisinde neden etkili olduğuna dair açıklamasından memnun kalmadı. Kitap, Cinchona’nın etkili olmasını midede yarattığı acı etkiye bağlıyordu. Kendi deneylerini yapmaya karar verdi ve ne olacağını görmek için bir dizi kinin dozu aldı.

Kinini aldığında kendini kötü hissetmeye başladı; ateş, aralıklı titreme nöbetleri ve sıtma benzeri diğer semptomlar gelişti. Dozu bıraktığında belirtiler hafifledi, tekrar aldığında ise geri döndü. Bu deneyler, ona “similia similibus curantur” (“Benzer, benzeri ile iyileştirilir”) gözlemini yapmasını sağladı. Böylece, hastalıkların, sağlıklı kişilerde o hastalığa benzer semptomlar üreten ilaçlarla tedavi edilebileceğini öne sürdü. Bu, homeopatinin ilk prensibidir: Benzerlik Yasası.

  1. yüzyılda Paracelsus da benzerleri kullanmıştı ve Hahnemann bunun farkındaydı, ancak gerçek potansiyelin ne olduğunu kendisi keşfetti. “Homeopati” kelimesi, Yunancada “benzer acı” anlamına gelir.

Hahnemann, ilgili meslektaşlarını bir araya getirdi ve farklı maddeleri deneyerek etkilerini kaydetmeye başladı. Sonunda Silika (silica), Calcarea carbonica, Kükürt (sulphur), Nitricum Acidum, Altın (Aurum), Bakır (Cuprum), Gümüş (Argentum) ve Potasyum bikromat (Kali bichromicum) gibi remedileri oluşturdu. Bu maddeler, onun “ispatlama” (proving) çalışmalarından önce genellikle tıbbi olarak etkisiz kabul ediliyordu. Bugün hala bu remedileri kullanıyoruz çünkü bilgileri ve iyileştirici özellikleri değişmez ve güvenilir.

Yeni bir maddenin tıbbi özelliklerini ortaya çıkarmak için bir grup insan üzerinde test edilmesine “İspatlama” (Proving) denir. Gruptaki herkesin yaşadığı fiziksel, duygusal ve zihinsel semptomlar kaydedilir ve bir “remedi resmi” oluşturulur. Bu resim, benzer semptomları olan hastalarla eşleştirilir. Bu, homeopatinin bir diğer temel prensibidir ve yeni remediler keşfetmek için hala ispatlamalar kullanılır.

Hahnemann, alınan maddelerin tüm vücut ve sistemler üzerinde etkisi olduğunu fark etti. Bunun, homeostazı sağlayan ve organizmayı canlı tutan görünmez bir enerji olan “Yaşam Gücü” (Vital Force) aracılığıyla gerçekleştiğini öne sürdü.

Tıp tarihini araştırdıktan sonra bunun bilinen bir olgu olduğunu keşfetti. Antik Yunan doktorlarının “benzer benzeri tedavi eder” etkisini kullandıklarını ancak bu etki ortadan kalkınca yöntemin de ortadan kalktığını öğrendi. İnsanları etkili bir şekilde tedavi etmek için geliştirilebilecek bir yöntem keşfettiğini fark etti.

Hayatının geri kalanını yeni ilaçlar keşfederek ve bu yöntemi kullanarak nasıl tedavi edileceğine dair sistematik araştırmalar yaparak geçirdi. Homeopati adını verdiği yöntemle ilgili ilk makalesini 1796’da yayınladı. Ve böylece bugün tıp tarihinde dönüm noktalarından biri olan Homeopati, tüm insanlığa armağan edilmiş oldu.

Homeopati Nedir?

Homeopati nedir kavramını anlamak için homeopati tedavisi nasıl olur onu anlatmak daha doğru olacaktır. Bir homeopati tedavisinde hastaya çeşitli sorular içeren bir anamnez formu verilir. Bu anamnez formunda homeopat (homeopati doktoru) kendisine göre bazı sorular sorabilir. Kimi homeopat geniş kapsamda hastasını ele alır kimisi daha dar kapsamda. Bizim kullandığımız anamnez formunda ise hasta ile alakalı baştan ayağı tüm konular içermektedir ve çok kapsamlı şekilde yapılan anamnez sonrasında hastaya ait tüm semptomları, kullandığı ilaçları, aile geçmişindeki hastalıkları, hastaya dokunan yiyecekleri, hastanın hangi zaman dilimlerinde hangi semptomları gösterdiği gibi çok çeşitli veriler elde edilir. Elde edilen bu veriler, İngilizce Rubric olarak ifade edilen Türkçesi semptom olan ifadelere dönüştürülür. Homeopati’de semptomlar; Zihinsel, Duygusal ve Fiziksel olarak sınıflandırılmıştır. Tecrübeli bir doktor homeopat hastasının verdiği bilgilere ek olarak vermediği bilgileri de kendi gözlemiyle alabilecek kapasitededir. Örneğin, hasta konuşurken dudağını ısırır, ciddi olayları gülerek anlatır, kolayca ağlayabilen yapı gibi çok çeşitli semptomları anamnez formu harici de tespit edebilmektedir.

Tespit edilen tüm semptomlar, homeopatik ilaçların ve semptomların yer aldığı bir bilgisayar programına girilir bu programda semptomlara karşılık o semptomları içeren homeopatik ilaçlar listelenir.

Örnek tablo aşağıdaki gibi olmaktadır;

Homeopatik Rubrikler ve Remedi Puanları

Rubrik Ars. Nux-v. Puls. Sulph. Lyc. Calc.
Korku – Ölüm korkusu 3 2 1 2 1 1
Öfke – Kolay sinirlenme 2 3 1 2 2 1
Üzüntü – İçine kapanıklık 1 2 3 1 2 3
Bağırsak – Kabızlık 2 3 1 3 2 2
Uyku – Uykusuzluk 3 3 2 1 2 1
Baş Ağrısı – Öğleden sonra kötüleşen 2 2 3 3 3 2
Soğuk Algınlığı – Burun akıntısı 1 2 3 1 3 2
Mide – Mide yanması 3 3 1 2 2 1
Eklem – Sabah sertliği 2 1 3 3 2 3
Genel – Yorgunluk 3 2 3 1 2 3
Toplam 21 23 21 19 21 19

Bu tabloda görüleceği üzere 10 tane zihinsel, fiziksel ve duygusal semptom listelenmiş ve her biri için homeopatik ilaçlar sağ tarafta listelenmiştir. Tabloda yer alan puanlar bir remedinin yani homeopatik ilacın o semptom için etkinlik gücünü göstermektedir. Şöyle ki, 3 puan var ise geçmiş homeopatlar tarafından o semptom için kuvvetli bir çözüm olduğuna, 2 ve 1 puanda nispeten daha az etkili olduğuna ama yine etkili olduğuna dair bilgi vermektedir.

Bu yukarıdaki tablo sadece sizlere olayı anlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Gerçek bir homeopati tedavisi vakasında ise onlarca, belki duruma göre yüzlerce semptom alınmakta ve 8000 adet ilaçtan en doğru olanı seçmek ancak gerçek homeopati doktorlarının tecrübesi ve bilgisi dahilinde olmaktadır.

Özetle homeopati, hastanın sahip olduğu zihinsel, fiziksel ve duygusal semptomlarına göre bitkilerden, mantarlardan, hayvanlardan, metallerden ve çeşitli nesnelerden elde edilen homeopatik ilaçların, hastanın tüm semptomlarını kapsayacak şekilde seçilmesi ve hastaya verilerek semptomların iyileşmesi olarak tanımlanabilir.

Homeopati’yi kısaca anlattığımız bu yazıdan çok daha fazlasını ileriki günlerdeki yazılarımızda detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz.

Homeopati Nasıl Etki Eder? Nasıl Çalışır?

Homeopati, doğanın hastalıkları iyileştirme gücünü taklit eden bir şifa sanatıdır. Hastalıkları, bedenin içsel dengesinin bozulması olarak görür ve bu dengeyi yeniden sağlamak için “benzer benzeriyle tedavi edilir” ilkesine dayanır (Similia Similibus Curentur).

Hastalığa neden olan bir madde, eğer uygun şekilde seyreltilip özel bir şekilde çalkalanırsa (potensiyalizasyon), aynı semptomları yaşayan bir hastayı iyileştirme gücüne sahip olur. Bu yöntem, ilacın sadece maddi kısmını değil, onun “hayati gücünü” de açığa çıkarır. Çünkü hastalık yalnızca fiziksel bir durum değil, aynı zamanda hayati gücün dengesizliğidir.

Homeopati, insanı sadece bir organlar bütünü olarak değil, bedeni, zihni ve ruhu ile bir bütün olarak ele alır. Bir hastalık belirti veriyorsa, bu vücudun kendi kendini iyileştirme çabasının bir göstergesidir. Bizim görevimiz, bu çabayı desteklemek, doğayı zorlamak değil ona rehberlik etmektir.

Doğru homeopatik ilaç (remedy), bireyin tüm semptomlarını kapsayan en benzer madde olmalıdır. Bu doğru madde hayati gücü yeniden düzenler, böylece hastalık belirtileri sönerek sağlık doğal akışına geri döner.

Gerçek şifa, yalnızca semptomları bastırmak değil, insanı tamamen iyileştirmek ve dengesini geri kazandırmaktır.

Yaşam gücü (vital force) kavramı, homeopatinin temel taşlarından biridir. İnsan bedeninde gözle görülmeyen, ancak tüm işleyişi yöneten bir hayati güç vardır. İşte bu güç, organizmanın sağlıklı ve dengede kalmasını sağlar. Ne zaman ki bu güç bozulur, hastalıklar ortaya çıkar.

Homeopatik remediler, doğrudan hastalığın fiziksel belirtileriyle değil, bu hayati güçle etkileşime girerek çalışır. Peki, bu nasıl olur?

Enerjetik mi, fiziksel mi?
Homeopatik ilaçlar, maddenin fiziksel seviyesinden ziyade onun enerjetik özünü taşır. Potansiyasyon (sulandırma ve çalkalama) işlemi sırasında, madde fiziksel olarak seyreltilir ancak enerjetik bilgisi, yani ilacın ruhu, suya veya laktoz taneciklerine aktarılır. Yüksek potansiyeli remedilerde, ilacın fiziksel izleri artık mevcut değildir, ancak enerjetik özü su ve alkol içinde taşınır. Bu nedenle, homeopatik ilaçlar bedene kimyasal veya farmakolojik bir madde vermek yerine, organizmanın hayati gücüne bir bilgi veya titreşim gönderir.

Bu noktada, şunu anlamak önemlidir: Hastalık sadece fiziksel bir bozulma değildir. Ruh, zihin ve beden bir bütündür. Eğer bir insanın ruhsal dengesi bozulursa, bu zamanla bedene de yansıyacaktır. Aynı şekilde, fiziksel bir travma, hayati güç üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir. İşte homeopati burada devreye girer. Verilen remediler, organizmanın kendi iyileştirici gücünü harekete geçirerek, hayati gücü eski dengesine kavuşturur.

Hayati güç, varoluşumuzun temel taşıdır. Homeopati, ona nazikçe dokunarak, onu iyileştirme sanatıdır.

Homeopati Muayenesi (Tedavisi) Nasıl Olur?

Homeopati muayenesinde doktorların kendi bilgi ve tarzlarına göre bir bakış açıları olabilmektedir. Bizim kendi kliniğimizde uyguladığımız homeopati muayenesinde sizlere baştan ayağa, aile geçmişine, ilaçlarınıza, geçirdiğiniz tıbbi operasyonlara kadar her türlü veriyi sorgulayan kapsamlı bir anamnez formu gönderilir. Bu formu doldurduktan sonra ilk olarak asistanımız sizlerle bir ön görüşme yapar ve doldurduğunuz bilgilerde eksik kalan kısımları tamamlar. Tamamlanan eksik bilgiler, dosyanızın düzenlenmesi sonrasında homeopat doktoruna iletilir ve doktor kendisi dosyanızı inceledikten sonra sizlerle yüz yüze yada online olarak görüşme gerçekleştirir. Bu görüşme sorunların çokluğuna ve bilgilerin eksikliğine göre süre olarak değişkenlik gösterecektir. En az 1-2 saatlik bir süreden bahsetmekteyiz. Homeopat doktor, sizden aldığı verileri semptom haline getirir ve bir program yardımıyla sizin için uygun olan homeopatik ilacı yani remediye karar verir. Seçilen remedi hastaya verilir ve böylece homeopati tedavisi başlamış olur. Genel olarak homeopati muayenesi bu şekilde olmaktadır.

Homeopati tedavisini kimler yapar?

Homeopati tedavisinde dünyada ve Türkiye’de uygulayıcılık olarak biraz farklılık göstermektedir. Türkiye’de 2014 yılında yayınlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nce Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı sertifikaya sahip hekim veya diş hekimleri uygulayabilmektedir. Dünyada çeşitli ülkelerde homeopati eğitimini alan kişiler hasta bakımı gerçekleştirebilmektedir. Bizim görüşümüz, homeopatinin kuralları ve gerçek tıp bilgisi ile bu alanda eğitim almış kişilerin homeopati tedavisini uygulamasıdır.

Homeopatik ilaçların yan etkisi var mı?

Homeopatik ilaçlar seyreltme oranlarına göre isimlendirilirler. 1 Potens remedi yani homeopatik ilaç şu şekilde elde edilir. Ana maddeden yani tentürten bir birim alınır ve 99 birim saf suya eklenerek 1/100 oran elde edilir ve bu bir potens olarak ifade edilir. Daha sonra bu elde edilen karışımdan bir birim alınır ve 99 birim saf suya eklenerek 2 Potens remedi elde edilir. 3 Potens elde etmek için ise 2 potens karışımdan bir birim alınır ve 99 birim saf suya eklenerek 3 Potens remedi elde edilmiş olur. Genel kullanım olarak C30 yani 30 Potens, C200, 200 Potens, 1M, 10M, C12 gibi çeşitli seyreltme durumları bulunmaktadır.

Söz konusu yan etki kavramı olduğunda, homeopatik ilaçlar düşük ana madde oranlarına sahip olduğu için doğru homeopatik ilaç seçilmemesi durumunda o ilacın sahip olduğu bazı semptomları gösterme durumunuz olabilir. Burada homeopat doktorunuzun sizi yönlendirmesi ve kendinizi takip etmeniz önemli olmaktadır.

Homeopati Tedavisinden Kimler Faydalanır? Homeopati tedavisi hangi hastalıkları tedavi eder?

Homeopati tedavisi hakkında bilimsel makalelerde ve birçok ülkenin kendi bilimsel makale sistemlerinde homeopati tedavisi ile başarılı bir şekilde tedavi edilen hastalıklar ve durumlar yer almaktadır; Bunlar şu şekilde olmaktadır;

Apse, Asit Reflü, Asitlik, Akne, Akne Rozase, Adenoid, ADHD, Alerjik Rinit, Alerji, Çocuklarda Alerji Tedavisi, Alopesi, Alopesi Areata, Alzheimer Hastalığı, Anhidroz, Ankilozan Spondilit, Anoreksi, Anksiyete Bozuklukları, İştahsızlık, Apandisit, Artrit, Astım, Ataksi, Ateroskleroz, Sporcu Ayakları, Atopik Dermatit, Otizm, Otoimmün Hastalıklar, Bel Ağrısı, Bakteriyel Deri Enfeksiyonu, Berber Sivilcesi, Yatak Böceği Isırıkları, Yatak Islatma, Davranış Bozuklukları, Bell Felci, Safra Kesesi Taşı Tedavisi, Kanayan Diş Eti, Bipolar Duygudurum Bozukluğu, Furunkül, Bronşit, Kalkaneal Spur, Baldır Kas Ağrısı, Nasır (Kallus), Kanser, Karbunkül, Karsinom, Karpal Tünel Sendromu, Selülit, Servikal Spondiloz, Şalazyon, Çocuk Hastalıkları, Kolesistit, Yüksek Kolesterol, Kronik Kabızlık, Kronik Yorgunluk Sendromu, Kronik Böbrek Hastalığı, Kronik Karaciğer Hastalığı, Kilüri, Siroz, Soğuk Algınlığı ve Öksürük, Ateş Kabarcıkları (Herpes Simplex), Kolit, Kollagen Hastalıkları, Konjunktivit, Kabızlık, Temas Dermatiti, KOAH, Kallus (Nasırlar), Sistit, Kepek / Saç Derisi Pullanması, Gecikmiş Ergenlik, Diş Çıkarma Problemi, Depresyon, Dermatoloji, Burun Septum Sapması, Bebek Bezine Bağlı Döküntü, İshal, Kuruyan Göz, Kurdeşen Cildi (İktiyoz), Disleksi, Dismonore (Ağrılı adet Dönemi), Dispepsi, Yeme Bozuklukları, Egzama, Amfizem, Endokrin ve Metabolik Hastalıklar, Endometriozis, Kulak-Burun-Boğaz Tedavisi, Enterik Ateş (Tifo), Enürezis, Eozinofili, Epilepsi, Eritema, Yağlı Karaciğer, Ateş (Kronik, tekrarlayan), Fibroadenom (Meme Tümörü), Fibromiyalji, Anal Çatlak, Gaz, Gıda Alerjisi, Gıda Kaynaklı Viral Enfeksiyon, Sık Soğuk Algınlığı, Donmuş Omuz, Mantar Enfeksiyonu, Safra Kesesi Taşları, Ganglion, Mide Ülseri, Gastrit, GERD, Gastroenteroloji, Genel Tıbbi Danışmanlık, Glokom, Guatr, Gut, Büyüme Gelişme Bozuklukları, Guillain Barre Sendromu, Saç Dökülmesi, Baş Ağrısı, Kalp Hastalıkları, Topuk Spuru, Hematüri, Hemipleji, Hepatit, Herpes Zoster (Zona), HFMD, Hidradenit Suppurativa, Hirsutizm, Ses Kısıklığı, Sıcak Basması, Hiperhidroz, Hipertansiyon, Hipertiroidizm, Hipotiroidizm, İktiyoz, İdiyopatik Trombositopenik Purpura (ITP), İmpetigo, İçe Büyen Tırnak, İdrar Kaçırma, Bebek Egzaması, Kısırlık, İnflamatuar Bağırsak Hastalığı, Uyku Bozukluğu, İrritabl Bağırsak Sendromu, Jock Kaşıntısı, Eklem ve Kas İskelet Bozuklukları, Böbrek Taşları, Keloid, Böbrek Hastalıkları, Diz Ağrısı, Öğrenme Güçlüğü, Bacak Şişliği, Bacak Yaraları, Leuko derma, Liken Planus, Lipom, Karaciğer Hastalıkları, Lomber Spondiloz, Akciğer Enfeksiyonu, Malabsorbsiyon, Mastoidit, Kızamık, Melazma/Chloasma, Bellek Kaybı, Meniere Hastalığı, Menstrual Sorunlar, Zihinsel Gerilik, Metabolik Hastalıklar, Migren, Molluscum Contagiosum, Aft (Ağız Yaraları), Çok Seviyeli Spondiloz, Multipl Miyelom, Multipl Skleroz, Musküler Distrofiler, Miyastenia Gravis, Miyopatiler, Tırnak Bozuklukları, Nazal Polip, Boyun Ağrısı, Nefrotik Sendrom, Sinir Ağrısı, Nevralji, Nörodermatit, Nörofibromatozis, Nörolojik Sorunlar, İyileşmeyen Yaralar, Obezite, Obsesif Kompulsif Nöroz (OKN-OCD), Optik Nörit, Oral Mantar, Osteoartrit, Osteoporoz, Over Kistleri, Pediatrik Tedaviler, Kalp Çarpıntısı, Felç, Parkinson Hastalığı, PCOS/PCOD ve kadın hastalıkları, Pelvik İnflamatuar Hastalık, Pemfigus Vulgaris, Peptik Ülser, Hemoroid, Pilonidal Sinüs, Pityriasis Alba, Pityriasis Corporis, Pityriasis Rosea, Pityriasis Versicolor, Polikistik Over Hastalığı, Polimiyozit, Post Herpetik Nevralji, Prostat Kanseri, Prostat Büyümesi, Prostatit, Psöriazis, Psöriyatik Artrit, Raynaud Hastalığı, Reflü Özofajit, Böbrek Taşı Tedavisi, Solunum Yolu Hastalıkları, Huzursuz Bacak Sendromu, Romatizma, Romatoid Artrit, Mantar, Kenevir, Şizofreni, Siyatika, Seboreik Dermatit, Sinüzit, Deri ve Soğuk Alerjisi, Deri Alerjisi, Deri Leke Tedavisi, Deri Hastalığı, Uyku Apne Sendromu (UAS), Uyku Bozuklukları, Konuşma Bozukluğu, Spondiloz, Güneş Yanıkları (Solar Dermatit), Domuz Gribi, Tendonit, Tenis Dirseği, Talasemi, Torasik Spondiloz, Trombositopeni, Tiroid Hastalıkları, Tinea Alba, Tinea Rosea, Tinea Versicolor, Tinnitus, Bademcik iltihabı, Tremor, Trigeminal Nevralji, Tetik Parmak, Tümörler, Ülser, Ülseratif Kolit, Üriner Trakt Enfeksiyonları, Ürtiker, Ürtiker Pigmentosa, Uterin Fibroid, Üveit, Varis, Vertigo, Viral Enfeksiyon, Vitiligo, Ses Düğümü, Kusma, Siğil, Kilo Kaybı, Kilo ile İlgili Bozukluklar, Kurt Enfeksiyonu, Yazıcı Kramp, Maya Enfeksiyonu.

Özet

Sonuç olarak homeopati tedavisi, geleneksel tedavi yöntemlerinden ayrılmakla birlikte, bütüncül bir tedavi yaklaşımı sunarak, geleneksel tedavi yöntemlerinin çözüm bulamadığı yada alternatif ve tamamlayıcı tıp tedavisi yöntemi tercih etmek isteyenlerin faydalanabileceği dünyada milyarlarca insanın kullandığı bir tıp tedavisi yöntemi olarak öne çıkmaktadır.

Homeopatinin içeriği ve kapsamı, gerçek doktorların gözlem ve bilgisi ile birleştiğinde buna hastanın kendisini dikkatli bir şekilde takip etmesi ile güzel sonuçların elde edildiği bir tedavi yöntemi olarak dünyada saygın bir çerçevede yer almaktadır. Homeopati hakkında merak ettiklerinizi bu yazının altına yorum olarak ekleyebilirsiniz…

Kaynaklar: 

https://homeopathy-uk.org/blog/samuel-hahnemann-and-the-beginnings-of-homeopathy/

https://www.topshamhomeopathicpractice.co.uk/the-story-of-homeopathy/

https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC1676328/

https://kenthomeopathy.com/list-of-diseases-treated/

Share your love

Newsletter Updates

Enter your email address below and subscribe to our newsletter

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir