Günümümüzde sosyal medya kanalları, videolu anlatımlar, internet siteleri gibi birçok farklı araçla sağlık konusunda bilgiye erişim oldukça kolay olmakta. Bu kanalların herhangi birinden bir şekilde homeopati tedavisini duyanlar, hatta homeopati tedavisi ile iyileşenler, bu konuda daha derine nasıl inebileceklerini merak ederler. İlk akla gelen yol olan internet araması sonrasında tam olarak nasıl bir yol izlemeleri konusunda kararsız kalmış olabilirler. Bu yazımızda homeopatiye nasıl başlanır, nereden başlamak lazım gibi konularda bir yol haritası çizmeye çalışacağız.
Homeopati ile yolunuz bir şekil kesiştiyse, bu tedavi yönteminin gerçekten insanı şaşırtan bir tarafına tanık olmanız özellikle minicik topçukların size şifa verdiğini bilmek elbette insanı heyecanlandırmaktadır. Bu heyecan sonrasında homeopati yolculuğuna çıkmak için sabırsızlandığınızı hissediyoruz ve adım adım yol haritasını çizerek devam edelim.
1.Adım – Homeopatiyi niçin öğrenmek istiyorsunuz?
Homeopatiyi öğrenme nedenleriniz çok çeşitli olabilir, bunlar;
- Kendim ve aile fertlerimin daha sağlıklı olması için (kimyasal ilaç kullanmadan, doğal tedavi yöntemleriyle)
- Ticari olarak homeopati tedavisi vermek için (homeopati danışmanı, homeopat)
- Geleneksel tıbbın yetersiz kaldığı durumları çözebilmek için
- Homeopatiyi bilimsel ve akademik olarak incelemek için
- Hayvanlarınız sağlığı için
- Tarımsal faaliyetleriniz için
gibi olmakta, bu amaçlara eklenebilirde, eksiltilebilirde. Bu yazımızda biz ilk 3 madde üzerinde duracağız ve en yüksek ağırlığı ilk maddeye vereceğiz.
2.Adım – Homeopatinin Mantığını Kavramak
Şimdi ikinci adımda olduğumuza göre öğrenmek istediğimiz homeopati tedavisinin hangi bileşenlerden oluştuğunu bilmek gerekiyor ki, bu bileşenlerin gerekliliklerini karşılayabilecek miyiz buna karar vermek gerekecek.
Bir Homeopati tedavisinde şu bileşenlerle karşılaşacaksınız;
- Doktor (Homeopat)
- Hasta
- Remedi
- Takip
Bu dört adım homeopatinin genel bileşenleri ve bu bileşenleri dallandırdığımızda büyük resim ortaya çıkacak…
İlk madde olan Homeopati eğitimi almış doktor kavramını bu yazımız için es geçiyoruz.
-Hasta
Homeopati tedavisinin ana konusu hasta olduğu için ve de sizin homeopatiye başlama sebepleriniz ya kendiniz, ya aileniz yada çevreniz olduğu için bu konu çok önem arzetmekte.
Homeopati tedavisinin ana çerçevesinde hastanın semptomlarının tümüne uyacak en doğru remediyi bulmak yatmaktadır. Hal böyle olunca semptom kavramı işin içerisine girdi.
Homeopati tedavisi için değerlendirilen semptomlar üç türlü olmaktadır; Zihinsel, Duygusal, Fiziksel semptomlar. Yani bu demek oluyor ki, kendiniz yada çevrenizdeki bir kişi için homeopati tedavisi düşünüyorsanız öncelikle semptomlarınızı toplamayla başlamanız gerekiyor.
Burada yine bir soru daha ortaya çıkıyor. Semptom olarak neyi almamız gerekiyor. Mesela baş ağrısı bir semptom, karın ağrısı bir semptom, adet öncesi baş dönmesi bir semptom, geceleri uyandıran öksürük bir semptom, kol ağrısı soldan sağa geçen, kulak kızarıklığı tek taraflı, diş eti kanaması sabahları, baş ağrısı soğuk terleme ile gibi bunların hepsi birer semptom. Peki burada dikkatinizi çeken bir şey olması gerekiyor.
Hayatında hiç homeopati tedavisi almayan birisi yada homeopati ile haşır neşir olmayan birisi hasta olduğunda ona semptomlarını say desek, başım ağrıyor, öksürüyorum, ateşim var, ciğerlerim acıyor, böğrüm ağrıyor, burnum akıyor gibi en genel tabirleri kullanacaktır. Ama bir üst paragrafta yazdığımız semptomlara bakarsak içerisinde zaman kavramları, zamanla değişen durumlar, eşlik eden semptomlar gibi bizlerin daha önce tarif etmediğimiz semptomlardan oluştuğunu göreceksiniz. Bu demek oluyor ki, homeopatide semptomların detaylandırılması gerekmekte.
Peki bunu neden yapıyoruz?
Nedeni çok basit, homeopatide her semptom için tanımlanmış remediler yani ilaçlar bulunmakta, örneğin baş ağrısı için 500 tane ilaç varken, sol şakak baş ağrısı için 150 taneye düşmekte. Henüz bu yazıyı okuyanların hiç homeopati bilgisi olmadığını varsayarsak homeopatide doğru homeopatik ilacı seçebilmek için bazı püf noktalar bulunmakta. Çemberin daraltılması gerekmekte. Sahip olduğunuz tüm semptomları listelediğinizde karşınıza 50-100-150 adet semptom ve yüzlerce ilacın sıralandığı bir tablo çıkacak ve puan sıralamasına göre birbirine çok yakın ilaçlar arasından hangisini seçeceğinize karar vermek oldukça zorlaşacaktır.
Bu yüzden homeopatide modalite kavramı vardır ve onu basitçe şu şekilde ifade edebiliriz;
Homeopatide modalite, bir semptomun nasıl, ne zaman, hangi koşullarda değiştiğini belirten faktörlerdir. Bir semptomun daha kötüye gitmesine (aggravation) veya daha iyiye gitmesine (amelioration) neden olan durumları ifade eder.
Semptomları tespit etmenin en kolay yollarından birisi Materia Medica okumaktır. Homeopatide Materia Medica, homeopatik ilaçların detaylı tanımlarını, etkilerini, semptomlarını ve kullanım alanlarını içeren bir referans kitabıdır. Bir ilacın zihinsel, fiziksel ve duygusal etkilerini ayrıntılı bir şekilde sunar. Örnek olarak James Tyler Kent tarafından hazırlanan Materia Medica’da Aconitum Napellus isimli kısaca Aconit olarak isimlendirilen bir remedinin materia medicası şu şekilde olmaktadır.
Bu görselde görebileceğiniz gibi vücudumuzdaki tüm sistemleri içeren bölümler yer almakta, ağız, zihin, dişler, cilt, uyku, öksürük, böbrekler, baş, göz gibi baştan ayağa her bölüm bulunmakta. Bu bölümlerde birisine tıkladığınızda ise;
Bu görselde sol tarafta orijinal hali, sağ tarafta ise translate eklentisi ile çevrilmiş halini görmektesiniz. Biraz dikkatlice baktığınızda ise örneğin, Göz, kuruluk, sabah semptomunu göreceksiniz. Ayrıca 3 farklı renk göreceksiniz, siyah, mavi ve kırmızı. Bu renklerin anlamı şu olmakta, siyah renk semptomlar için aconit remedisi 1 puan almış, mavi renkli semptomlar için 2 puan almış, kırmızı renkli semptomlar için ise 3 puan almış. Bu puanlar geçmişten gelen tecrübeler neticesinde o semptom için en çok çalışan remedilere verilen puantaj sistemi.
Materia Medica’da tek bir remediye ait tüm semptomlar yer almakta ama biz bir homeopati tedavisi yapmak istediğimizde semptomlarımızı listelediğimizde hangi semptomu seçtiysek ona karşılık tüm remedileri görmek isteriz. İşte bu ihtiyacımızı karşılayan durum ise Repertory olarak isimlendirilmekte.
Homeopati tedavisinde sıklıkla kullanılan çeşitli repertoryler vardır bunlar, Kent, Boericke, Synthesis, Allen, Organon, Complete, Boger, Murphy gibi çeşitli repertoryler bulunmakta. Bunlardan bir kaç tanesine sahip olmak önemli, çünkü bazen aradığımız bir semptom, birinde olmayıp başkasında olabilmekte. Bu yüzden dikkatli olmak gerekmekte.
Görüldüğü gibi bir semptom konusunda bile oldukça çok şey öğrenmeniz gerektiği ortaya çıkmış durumda. Zamanla gelişecek bu durum için son basamak Takip olmakta…
Takip konusuna neden dikkat etmemiz gerekiyor kavramına bakarsak, çünkü bazı semptomlarımız belirli periyotlarda çıkıyor olabilir. Örneğin 15 günde bir, 6 ayda bir, sadece yazları, yılda 1 gibi çeşitli durumlar söz konusu olmakta. Bu yüzden takip yani ciddi bir şekilde not tutmak ve bu notları düzgünce incelemek bu işin en önemli ayağından birini oluşturmakta.
Yolculuğumuza devam edersek, en başta 4 adımdan oluşan serinin 3.adımı olan Remedi kavramına geldik…
Remedi
Homeopati’de 8000’den fazla remedi bulunmakta, bu satırları yazarken bile yeni remediler literatüre eklenmiş olabilir. Remedi konusunda en büyük engel hangi remedinin seçileceği konusudur. Elinizde bir homeopati programı var ise ve semptomlarınızı oraya ekledikten sonra karşınıza çıkan tablo semptom sayınızla alakalı oldukça kolay bir tabloda olabilir, işin içinden çıkamayacağınız bir türlü karar veremeyeceğiniz bir tabloda olabilir.
Bu olayı deneyimlemeden sizlere anlatmak kolay değil. Semptomlarınızı tespit etmede ustalaştığınızda ve dikkatinizi tam odakladığınızda kendinize ait yüzlerce semptomunuz olduğunu görebilirsiniz. Bu semptomların dizilimi sonrasında ise karşınıza çıkan remedilerden birisiniz seçmeniz gerektiğinde çok zorlanabilirsiniz. Öncelikli olarak tedavi edilmesini istediğiniz 3-5 durum için 5-10 farklı remedi öne çıkabilir. Birinde olan diğerinde olmayacaktır yada hangi remediyi öncelikli tercih etmeniz gerekecektir bunlar deneyim isteyen konular olacaktır.
Diyelim ki bir şekil bu aşamayıda geçtiniz, bu sefer remedinin dozaj konusu gündeme gelecektir. LM potens, C12, C30, C200, 1M, 10M potens gibi değerler var, bunlardan hangisini seçeceksiniz. Yine apayrı bir teknik konu olmakta. Bunlarıda yine ayrı ayrı okumak ve geçmiş homeopatların tecrübelerinden faydalanmanız gerekecektir.
Ve son olarak takip konusu.
Takip
Takip konusu da yine en önemli konulardan bir tanesi. İlk iki aşamayı geçtiniz, semptomlar listelendi, remedi seçildi ve artık remediyi kullanma zamanınız geldi ve kullandınız. Aldığınız bu remedi doğru remedi mi, ne kadar zamanda işe yarayacak 1 saat mi, 10 saat mi, 1 gün mü, 10 gün mü beklemeniz gerekiyor. Diyelim ki aldığınız remedi semptomları iyileştirmedi, başka bir durum geldi örneğin kalp çarpıntısı geldi. Bu durumda ne yapacaksınız. Veya agrevasyon yaptı. Hemen yeni bir remedi alacak mısınız yoksa agrevasyon sürecinin geçmesini mi bekleyeceksiniz. Yada ateş çıktı, hemen yeni bir remedi mi seçmeniz gerekiyor yoksa başka bir şey mi yapmak gerekiyor, yada hiçbir şey mi…
Yine bu konularda iyicene öğrenilmeden herhangi bir homeopati tedavisi girişimine yeltenilmemesi önemle arz olunur.
Sonuç
Aşağıda liste halinde bir yol haritası çizmeye çalıştık. Bu yazıya gelme amacınız hangi eğitime gitmek gibi bir durumsa bu yazıda onu tam olarak karşılamayabilirsiniz. Biz size homeopati tedavisinin genel olarak nasıl bir şey olduğunu göstermeye çalıştık. Eğer bir eğitim almak istiyorsanız önce kendiniz bir şekilde araştırma işine girerken bu yol haritasının size rehberlik etmesini istiyoruz.
Bu sıraladığımız konuları okur, araştırır ve anlarsanız, alacağınız eğitimlerden çok daha fazla fayda göreceksiniz…
Bu konu hakkında kafanıza takılanları yorum olarak bizlere sorabilirsiniz…
Özetle aşağıdaki tüm satırlar homeopatiye nereden, ne şekil, nasıl başlamanız gerektiğini fazlasıyla size yol göstermiş olacaktır;
- Semptom toplamak
- Zihinsel, fiziksel, duygusal semptom kavramını anlamak ve toplamak
- Semptomların modalitelerine dikkat etmek (bunlar; zaman kavramları, sıcak hava soğuk hava, hareket ile ilgili değişkenler, yiyecek – içecek ilgili değişkenler, sağa yatmak – sola yatmak gibi pozisyon değişkenleri, arttıran yada azaltan değişkenler ve çok daha fazlası…)
- Materia Medica okumak, öğrenmek
- Repertory’e sahip olmak
- Takip
- Remedi
- Remedi ve dozaj seçimi, sulu doz, kuru doz, kaç kez almak gerek…
- Takip
- Remedi sonrası semptomlar iyileşme yerine kötüleşirse ne yapılmalı
- Remedi sonrası semptomlar değişirse ne yapılmalı
- Remedi sonrası hiçbir şey olmaz ise ne yapılmalı
- Remedi sonrası iyileşme başladı ise ne yapılmalı
